. Safra kesesinde polip için İbrahim Saraçoğlu soğan kürünün uygulanmasını tavsiye etmiştir. Bir santimetreye kadar büyüklükteki polipler için cerrahi müdahaleye gerek yoktur. Bundan daha büyük poliplerin daha ciddi değerlendirilmesi 2 cm yi geçenlerin ameliyatla alınması gerekir. Safra kesesinde bir sorun olduğunu düşünenlerin kendi kendilerine bitkisel tedaviye kalkışması doğru olmaz. Teşhis ve tedaviyi doktorun belirlemesi gerekir. İbrahim Saraçoğlu safra kesesinde polip için uygulanacak soğan kürünün tıbbi tedaviyi destekleyici mahiyette olduğunu belirtmektedir. Safra kesesinde polip için 15 gün boyunca günde iki kez soğan kürü uygulanır. Uygulanacak diğer bir kür ise iğde kürüdür. İğde kürü yapılışı Kabuğu soyunluğunda süt gibi bembeyaz iğdelerden 5 tanesini kaynamakta olan bir bardak suya atılır ve 5 dakika kaynatılır. Öğleden önce içilir. Akşamları da kırkkilit kürü uygulanır. Sırasıyla soğan kürü ve iğde kürü+kırkkilit kürü uygulandıktan sonra kaarhindiba kürü uygulanmalıdır. Karahindibanın toprağa yakın yerdeki yapraklarını karaciğer ve kan şekerini düşürmek için taze olarak tüketebilir, salatalara koyabilirsiniz. Safra kesesi polipleri mide bulantısı yaparmı Bir çok kişi safra kesesinde taş olması ile safra kesesi polibini karıştırmaktadır. Bunlar farklı şeylerdir. Safra kesesi polipleri bir nevi tümördürler ve iyi huylu-kötü huylu türleri vardır. Henüz çok küçüklerse nasıl tedavi edileceği veya tedavi edilip edilmeyeceği doktorun kararına bağlıdır. Ama boyu 1-2 santimetreyi geçerse veya kötü huylu olduğuna dair emmareler var ise cerrahi operasyon gündeme gelir. Safra kesesi polipleri mide bulantısına yol açabilir. Yorgunluk, hazımsızlık gibi şikayetlere de yol açabilir. Ama hiçbir şekilde şikayete neden olmadan büyüyüp gelişenleri de vardır. Yani safra kesemde polip olsaydı mutlaka mide bulantım olurdu diye bir düşünce içinde olmamak gerekir. İLGİLİ YAZILAR Safra kesesi bitkisel tedavi Safra kesesinde polip Safra kesesinde taş, midedeki tümörler ve gastrit için kürler Safra kesesi için taşı iğde kürü Etiketler iğde kürü safra kesesi polibi icin kur ibrahim saracoglu safra kesesi polibine iyi gelen bitkiler safra kesesi polip soğan kürü Safra kesesi polipleri mide bulantısı yaparmı
- 2206 Son Güncellenme - 2206 Güncelleme - 2206Safra kesesinin çeperinde oluşan et beni şeklinde oluşumlara polip adı kesesinin çeperinde oluşan et beni şeklinde oluşumlara polip adı verilir. Herhangi bir şikâyete sebep olmadıklarından dolayı ancak ultrasonla muayene esnasında tespit edilebilir. Ultrasonla incelendikten sonra safradan örnek alınarak poliplerin kanserin riski taşıyıp taşımadığı ortaya çıkar. Yapılan araştırmalara göre polipler safra kesesindeki taş oluşumu gibi yaş, cinsiyet, kilo, gebelik ve hormonal denge gibi faktörlere bağlı olarak gelişmez. Her gruptan insanda görülebilecek olan poliplerin en sık rastlanan çeşidi mukozal kolestrol polipleridir. Bu polipler aşırı miktarda kolesterolün birikmesiyle meydana gelir. Ancak iyi huylu olan kolestrol polipleri dışında 10-20 mm büyüklüğünde adenomyomlar, iltihaba bağlı oluşan 5-10 mm büyüklüğündeki iltihap polipleri, safra kesesi adenomları ve safra kesesinde oluşan kanserli tümörler vardır. 1 cm den küçük polipler zararsızdır ancak zamanla üzerinde biriken safra tuzları taş oluşumunu tetikleyebilir ancak bu poliplerin 1cm büyüklüğüne erişmesi kanser riski taşıdığını gösterir ve cerrahi müdahale ile alınmaları gerekmektedir. Safra Taşı Diyeti
Safranın, karaciğerde üretilerek on iki bağırsağa dökülen bir salgı olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Fahri Yetişir, safra kesesi problemlerinin hafifa alınmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Fahri Yetişir, “Bu salgı aracılığı ile bazı maddelerin vücuttan atılması sağlanırken, bazı yağda eriyen vitaminlerin ve yağların vücutta emilmesinde fonksiyonları mevcuttur. Günlük ortalama 600-1000 ml civarında safra üretilir. Safra kesesi armut şeklinde karaciğerin alt yüzüne yapışık halde bulunur, sistik kanal adını verdiğimiz bir kanal ile ana safra kanallarına bağlanır. Safra kesesi nasıl çalışıyor? Safra kesesinin başlıca görevi; karaciğerin ürettiği safranın bir kısmını özellikle açlık dönemlerinde depolamak, yoğunlaştırmak ve sindirim sırasında yeniden bağırsağa salgılanmaktır. Safra kesesi yaklaşık 50 ml hacmindedir. Mideye gıda gelişini takiben kasılarak yarım saat içinde içeriğinin yarıdan çoğunu bağırsağa boşaltır. Karaciğer ürettiği safranın bir kısmını da, safra kesesine ihtiyaç duymaksızın, doğrudan bağırsağa gönderebilir. Safra kesesi yokluğunda safranın tamamı ana safra kanalı aracılığıyla bağırsağa iletilebilir. Bu nedenle safra kesesi yaşam için vazgeçilmez bir organ değildir. İltihap halinde çıkartılması gerektiğinde işleyişte hayati bir noksanlık yaratmaz” dedi. “Obezite safra da taş olumunu etkiliyor” Karaciğer tarafından üretilen safranın bir kısmının özellikle açlık anında safra kesesinde depolandığını ifade eden Doç. Dr. Yetişir, “Safrayı oluşturan ana bileşenler kolesterol, lesitin, bilirubin, kalsiyumdur. Safrayı oluşturan bu maddeler arasında normal şartlarda bir denge mevcuttur. Bu dengenin bozulması durumunda safra taşları ve çamuru oluşmaktadır. Uzun süren açlık dönemleri safra çamuru oluşumunu artırır. Safra kesesinin kasılıp gevşeme fonksiyonunun ve duvar iç yüzünden salgı fonksiyonunun bozulması taşa zemin hazırlar. Zamanla daha sert bir çekirdek oluşur ve safra taşı haline gelir. Safra taşları için ailesel bir yatkınlık söz konusu olabilir. Fazla kilolularda, kırklı yaşlarda, kadınlarda ve çok doğum yapmışlarda safra taşları daha sık görülür. Safra taşlarının kişiye rahatsızlık vermesi ve şikayetlere yol açması için kanal ağzında tıkanma yapması veya iç duvarda harabiyet yapacak büyüklüğe erişmesi gerekir. Safra taşının oluşumunu hızlandıran faktörler de mevcuttur, bunlardan bazıları mideye yönelik operasyon geçiren hastalar, obezite, morbid obezite nedeni ile bypass ameliyatları yapılmış hastalar, vagus sinirinin zedelenmesi sonrası, geniş ince barsak rezeksiyonlarından sonra” diye konuştu. 'Safra kesesi iltihabı sıklıkla bulantıya neden olabilir' Safra kesesi iltihabının akut ve kronik olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkabildiğini kaydeden Doç. Dr. Yetişir, “Her ikisinde de safra kesesi iltihabı genellikle kesenin kanalının tıkanması sonucu gelişir. Kese içinde oluşan taş veya çamur kesenin kanal ağzına oturur ve safra kesesinin boşalmasına izin vermez. Safra kesesinde şişkinlik ve gerginlik olur. Kese duvarında ödem gelişir ve kanlanması bozulmaya başlar. Bozulmanın giderek çürüme ve delinmeye kadar ilerlemesi mümkündür. Safra kesesi iltihabının en önemli belirtisi karın özellikle sağ üst tarafında ağrıdır. Genellikle yemeklerden sonra olur. Ağrının sırta ve omuza doğru vurması tipik özelliğidir. Ağrıya sıklıkla bulantı, şişkinlik hazımsızlık, bazen de yanma, ekşime, gibi şikayetler eşlik edebilir. Safra kese sorunlarında hastalarda genel olarak şişkinlik, hazımsızlık, yağlı yemeklere tahammülsüzlük, yemeklerden sonra bulantı gibi dispeptik yakınmaları olur. Sağ üst tarafta karın ağrısı olur. Bu hastalarda ultrasonografide safra kesesinde taş, çamur, iltihap saptanması durumunda kapalı safra kesesi ameliyatı yapılmalıdır” ifadelerini kullandı. Akut veya kronik kolesistit atağı safra kesesi iltihabı geçirmiş olan ve safra kesesinde taş bulunan hastalara ameliyat yapıldığını vurgulayan Doç. Dr. Yetişir, “Akut pankreatit pankreas iltihabı geçirmiş olan, safra kesesinde çok sayıda küçük taş olan hastalara, safra kesesinde taş veya çamur olmadan safra kesesinde şişme olması ve safra iltihabı geçiren hastalarda Akalküloz kolesistit ameliyat yapılır. Safra kesesi polibi, safra kesesi duvarının iç tabakasında oluşan kesenin içine doğru büyüyen genellikle saplı olan bazen bir kaçı birlikte olan ve üzüm salkımına benzeyen milimetrik yumuşak oluşumlardır. Ultrason yapılan her 20 hastadan birinde polip görülür. Polibi olan hastaların üçte birinde de birden fazla sayıda polip bulunur” açıklamalarında bulundu. Safra kesesi poliplerinde kanser gelişme riskini artıran durumların olduğunu vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Fahri Yetişir, “Bu durumlar, 60 yaşın üstündeki hastalarda, Safra kesesinde taş ile birlikte bulunan poliplerde, boyutları hızla artan poliplerlerde, çapı 10 mm'den fazla olan poliplerde olabilir. Safra kesesinde polip olan hastalarda eğer safra kesesiyle ilgili şikayetler mevcutsa polibin boyutuna bakılmaksızın ameliyat yapılır. Safra polibinin boyutu 10 mm’nin üstünde ise şikâyetinin olmasına bakılmaksızın ameliyat yapılır. Safra kesesi polibinde büyüme tespit edilirse yine ameliyat yapılır. Safra kesesinde polip ve taş mevcutsa yine ameliyat yapılır” şeklinde konuştu. İHA
Hocam merhabalar. Annem 48 yaşında olup bugün çekilen usg sonuçları şöyle çıktı. Karaciğer büyüklüğü 172 mmhepatomegali, parankim eko düzeyi grade 2 hepatosteatoz lehine yükselmiştir. Safra kesesi büyüklüğü, duvar kalınlığı normaldir. Anterior duvarda mm çapa ulaşan polip ile uyumlu ekojen solid lezyon izlendi. Hocam bu sonuçlara göre safra kesesinde polip mi vardır, ne yapmamız gerekiyor. Ayrıca karaciğer yağlanması da var. Teşekkürler Cevaplar 2 Evet safra kesesinde polip var. Ama bu tedavi gerekitren bir durum değildir. Yıllık USG kontrolü yeterlidir. Eğer polipler 1 cm'e ulaşırsa ameliyat gerekir. 20 Şubat 2019 0838 Peki çok teşekkürler hocam. Hocam annemin ayrıca Tiroid bezinde birden fazla nodülleri bulunmaktadır. 2018 yılı temmuz ayında yaptığımız Tiroid usg sonuçlarına göre "sağ Sağ lobta iki adet büyüğü 3 mm Hipoekoik solid, isthmus orta hatta mm izoekoik solid ve sağ süperior komşuluğunda mm hipoekoik solid, sol lob süperiorda mm ve sol inferior polde posterior yerleşimli mm hipoekoik solid nodüller mevcuttur ". Sonucu çıktı. Doktor büyük olan iki nodül den yani isthmus da bulunan mm olan nodül ve sol inferior pol de olan mm nodül den ince iğne aspirasyon biyopsisi yaptırdı ve sonucu BENİGN SELİM FOLLİKÜLER NODÜL İLE UYUMLU ADENOMATOİD, KOLLOİD, KİSTİK NODÜL, VB. İÇEREN sonucu geldi. Doktor 6 ay sonra ultrason takibi yaptırın dedi. Bugün yapılan Tiroid ultrason sonucu şöyle çıktı "Her iki lobta en BÜYÜĞÜ SOLDA ALT POLDE 12×11 MM BOYUTA ULAŞAN PERİFERİK HALOLARI BELİRGİN İZO-HİPOEKOİK vasıfta 4-5 adet solid nodül izlendi. İSTHMUSTA MM BOYUTLU DÜZENSİZ KONTURLU HİPOEKOİK SOLİD NODÜL İZLENDİ. Hocam bu sonuçlara göre ne yapmamız gerekiyor? isthmus ta ki nodül boyutu küçülmüş gözüküyor ama düzensiz konturlu olması tehlike arz ediyor mu? Teşşekürler hocam 20 Şubat 2019 2120 Biopsi yapılmasını doğru buluyorum. Ama biopsi sonrsı takip süresini uzatmak gerekir. Bence en az bir yıl sonra büyüme var mı diye bakmak gerek. Bu sonuçlara göre endişe edecek bir durum yok. Rutin yıllık kontrol yeterlidir. 21 Şubat 2019 0914
safra kesesinde birden fazla polip