. Belki gerçekleştirmek istediğiniz bir fikriniz var, belki mekanımızdan faydalanmak istiyorsunuz, belki de sizin için bir iş yapmamızı istiyorsunuz.... Bize mesaj yazarak ya da direk arayarak isteğinizi hayata geçirebilirsiniz. Get in Touch / Bize Ulaşın Email info Phone / Telefon 216 418 00 89 545 5440817
Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için Kadıköy Emek Tiyatrosu Podyum Sanat Ma...Trajedi & Dram, Komedi Tek Perde / 100 dak SİZ DE ALKIŞLAYIN 36 kullanıcı alkışı ile 10 üzerinden alkış Oyun Özeti"Ne yapalım, sert coğrafyada büyüdük, kalbimiz sulanınca yeşermeyelim mi?" Şehrin batağında şarkıcılık hayalleri kuran Gönül'ün hayaline ortak edemediği Mustafa'sı, mahalleden arkadaşı Sevda'sı, pavyon sahibi Hamdi'si ve rengarenk Ahmet'iylDEVAMI Seanslar Bu oyun sona ermiştir.
nihayet dün akşam kadıköy tiyatro festivali kapsamında göztepe özgürlük parkında izleyebildigim kadıköy emek tiyatrosu oyunu. özgün ve eğlenceli buldum. ustaca yazılmış, ustaca oynanıyor. tavsiye facebook sayfasında detayları dün akşam özgürlük parkı'nda izledim, murat mahmutyazıcıoğlu yine çok güzel yazmış, oyuncular da çok güzel oynamış! kadro şöyle hamdi alp, ibrahim halaçoğlu, meltem yılmazkaya, onur berk arslanoğlu, pınar türü değişik, arabesk şarkılı oyun oyuncuların hepsinin sesi çok güzel, bizim ülke gibi arabeske boğulmuş kitleye de çok hitap ediyor. yani "ıııyy müslüm'ü hiç sevmem" diyen arkadaşlarınızla değil, diğerleriyle mutlaka gidin, pişman olmazsınız. festivalde birçok oyun izledim ama buna tekrar gitmek isterim, öyle de eğlendim, teşekkürler kadıköy emek tiyatrosu! karşımızda bir gerçek var ki, seyirci tiyatro izlemeye gidecekse evvela gülmek istiyor! insanı, insana, insanla... bıraksana bunları. güldür bizi! eğlenelim. oyunların hepsi de ne yazık ki komedi uğruna yavan içerikler çıkarıyor. eğreti sözcükler, zorlama beden hareketleri, onca yıldır tuhaf tuhaf ses çıkarmalar bile bitmedi!arghhd, peeey, vıyyy...şimdiden söyleyeyim bu oyunu eleştirmeyeceğim. biraz olsun gözlemlediğim arz-talepten bahsetmek istedim evvela. yani çabucak tüketmek, o anda mutlu olmak, eve dönünce de üzerine konuşmamak, unutmak istiyoruz. bir başkasına oyunu önereceksek de "aa süper, çok güldük ya." diyoruz. yani gerizekalı olanlar böyle diyor, o da neredeyse herkes. amına koydular milletin bu tüketim ayağına. sahne bile metalaştırıldı. gülmek, sırf eğlenmek için yaşıyor hafta sonu avm park tüketicileri ya da fotoğraf çekecek koyacak sağa bu oyun bazı toplumsal kanamalara parmak basıyor bunu yaparken de sizi güldürmeyi, eğlendirmeyi ihmal etmiyor zira sanki biliyor ki; eğer gülmezseniz anlattığı diğer mevzuları da dinlemezsiniz. evet. dinlemezsiniz. siktiğimin telefonlarını çıkarıp oynamaya yapıyor peki? mesela doğulu bir karaktere silaha da, kurşunlara da, savaşa da, mapusa da alışkın olduğunu söyletiyor. bir eşcinselin içinin dışına sığmadığını, nasıl hissettiğini ve şu biricik hayatında -lan ölecek gideceksiniz bırakın elalemi artık- bir türlü nefes alamadığını anlattırıyor. yahut kadınlardan bahsediyor, eve kapatılmış kadınların haklarını aramaları gerekliliğinden. erkek hegemonyasından falan bunları yaparken ne metaforik bir dil kullanıyor ne de bir öğreti gibi işliyor. gayet basitçe, anlamakta zorluk çekmeyeceğiniz bir biçimde dillendiriyor zira başka türlüsünü bu seyirci kaldıramıyor. oyunu izlerken bir yandan da düşünerek belirli yargılara varabilecek bir seyirci profili yok. soru şu tabi ki hangisi hangisi yaratıyor? bu seyirciler mi bu oyunları yoksa bu oyunlar mı bu seyircileri?kalkıp seyirciye, bir banka soymanın yanında bir banka açmak nedir ki diye sorduğunuzda sizi belki alkışlarlar ama o kadar. o saniye diyeceğim o ki, belirli dertleri anlatacaksanız bu ülkede ve kelamınızın dinlenmesini istiyorsanız bu işe bu dozda bu oyunun taşıdığı gibi bir komedi katmak durumundasınız. daha sonra üstü kapalı olmayan mesajlarınızı verebilirsiniz. bu çerçeveden bakıldığında iyi bir oyun çıkarmışlar, emeklerine sağlık herkesin. bunun dışında oyunun abartılacak bir yanı yok. bir de arabesk işi tamam eyvallah da yoz bir kültür arkadaş, aç oku hangi medeniyetten bize nasıl girdiğini ve toplumsal yansımalarını. he sen bunun da eleştirisini yapıyor olabilirsin de ama o zaman ibo, yıldız tilbe, kibariye falan bunca dinletme bize amına koyayım. geçen sene emek tiyatrosundan sadece diktatörü de kadıköy belediyesinin düzenlediği festival kapsamında izlemiştim. onu zaten seyirci mitinge çevirmişti. iki cümle de bir alkış, helal olsun sana diye bağırış. barış atay da aldı gazı devam etti komikti. neyse işte. her boku abartmayın, sezarın hakkını sezara verin. bugün izlediğim 2 perdeden oluşan komedi tiyatro oyunu. istanbul’un kenar mahallelerinde yaşayan gönül’ün sibel can olma hayalini, çok sevdiği aşkı, alkolik, beş parasız ama bestekâr mustafa’nın gönül’e “orospu mu olacakasın sen” diyerek tokatı çakmasının ardından, gönül’ün mustafa’yı terk etmesini ve zamanında dört kardeş ve bir sarhoş babayla büyüyen hamdi abi’nin pavyonuna düşmesini konu ediyor. benim senaryodan anladığım buydu. fakat anladığım kadar güzel yazılmamıştı. oyunun sonunda mustafa hastalanıp öldü fakat hastalığının ne olduğunu kimse anlamadı bile. senaryo zayıf olmasına rağmen oyunculuk gayet iyiydi. dekor kötüydü çünkü kenar mahallesi adına sahnede hiçbir şey yoktu. mustafa parkta bira içerken arkasında altın yaldızlı çerçeveler vardı. hatta her yerde. yine de yeni kadro ile ilk oyun olması rağmen özellikle sevda’ karakterini canlandıran canan atalay’ın ekibe kattığı enerji, oyunculuğu ve seyirciyle elektriği muhteşemdi. gönül’ü canlandıran hande subaşı’nın ve hamdi abi’yi canlandıran bülent alkış’ın oyunculukları ve performansları da gayet imla üzülerek söylemeliyim ki izlediğim en kötü oyunlardan birisiydi. murat mahmutyazıcıoğlu’nu normalde çok severim ve güçlü bir kalemi olduğunu düşünürüm ama nasıl böyle bir şey yazmış anlamadım. çok zayıf bir metin, çok kötü espriler, kör göze parmak mesajlar. oyunculuklar desen keza öyle. hande subaşı başta olmak üzere çok başarısız oyunculuklar. sadece serdar yeğin bir nebze de olsa daha iyiydi. hakikaten neden böyle bir oyun yapmışlar anlam veremedim. dün akşam trump kültür merkezi'nde izlediğim ve maalesef hiç beğenmediğim bir oyun oldu. konu özel tiyatro olunca insan verdiği paranın karşılığını almak istiyor. -bülent alkış dışında oyunculuk performansları iyi değildi. bülent alkış'ın hakkını yiyemem oldukça metni felaketti. esprilere gülen 3-4 kişi vardı. bunun haricinde sürekli gereksiz texti unuttuk bölümü vardı. bundaki amaç neydi konusuna girmiyorum bile. pavyon dekoruyla her bölümü geçiştirdiler. tiyatronun yazarını görünce eh bir de popüler kültürden tanıdığımız yüzlerle birleştirince tamam diyorsun güzel bir oyun oldugunu dusunuyorsun ama sonuç beklentiyi karşılayamama. bir akışkanlık yoktu. tam moda giriyorsun hüzünlü iki kelam ederken birden başka bir ortama geçiş yapması otomatik vites arabada vites geçişlerini hissettirmesi gibi huzursuz bir tat bıraktı... bugün bursa akademik odalar birliğine ait sahnede izleme fırsatı bulduğum oyundur kendileri. kadrosunda hande subaşı, hakan bilgin, bülent alkış, serdar yeğin, ceren taşçı isimli oyuncuların yer aldığı müzikal bir oyun olmakla birlikte serdar yeğin oyunculuğu ile öne çıkan isim olmuştur bana göre. oyunun nasıl olduğuna gelmeden önce dün aynı sahnede "bence hiç komik değil" isimli oyunu izledim ve gerçekten adıyla çelişmeyen bir oyun oldu ki kadrosunda haldun boysan gibi bir ustayı barındırıyordu. o oyunun üzerine "sevmekten öldü desinler" isimli oyunu izleyince ister istemez bugün ki oyunu beğeniyor insan. oyunun güzel yanı ise müzikal olması idi. gerçi bu durumdan dolayı henüz başında oyunu terk eden 10'a yakın seyirci oldu ve ne yazık ki ülkemizde bu tür oyunları sabırla izleyen kitle çok fazla değil. gerçi müzikal olması falan iyi idi diyorum ama kalite olarak devlet tiyatrosunda çok daha güzel müzikal oyunlar izledim. ama bu kesinlikle verdiğim paraya acımak olarak değerlendirilmemeli. zira tiyatro cidden desteklenmesi gereken bir uğraş. dolu salonlar görmek bir izleyici olarak beni de mutlu ediyor. hele ki bursa'da salonların dolu olması çok daha güzel oyunların bu şehre gelmesine olanak sağlayacak. hakan bilgin ve hande subaşı’nın başrol oynadığı tiyatro güzel bir absürt komediydi, özellikle canan atalay’a çok güldüm. başarılarının devamını dilerim. bir şeyler eksik, bir şeyler fazla idi ama o ne idi dediğim tiyatro oyunu. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
1904 Sevmekten Öldü Desinler, Kadıköy E..K Tiyatrosu'nda meraklılarıyla buluşuyor. Sevmekten Öldü Desinler, Kadıköy E..K Tiyatrosu'nda meraklılarıyla buluşuyor."Ne yapalım, sert coğrafyada büyüdük, kalbimiz sulanınca yeşermeyelim mi?" Şehrin batağında şarkıcılık hayalleri kuran Gönül'ün hayaline ortak edemediği Mustafa'sı, mahalleden arkadaşı Sevda'sı, pavyon sahibi Hamdi'si ve rengarenk Ahmet'iyle anlattığı bir yükselememe hikayesi. Arabeskin, pavyon ışıklarının, yitip giden masalların mum ışığında, oyuncunun anlatıcıya dönüştüğü bir anti-melodram. -Masal işte, Sevmekten öldü desinler! -onun bir suçu yok. -Kimin? -Masalın... Yazan Murat Mahmut YazıcıoğluYöneten Berfin ZenderlioğluDramaturg Nesrin KaradağMüzik Burçak ÇöllüKostüm Tasarımı Çağla YıldırımDekor Tasarımı Mirza MetinIşık Tasarımı Alev TopalOynayanlar Hamdi Alpİbrahim HalaçoğluMeltem YılmazkayaOnur Berk ArslanoğluPınar YıldırımDetaylar İl İstanbulİlce KadıköyMekan Emek SahnesiMekan Adresi Salı Pazarı Karşısı Doğançay İş Hanı No 29, Uzunçayır Caddesi, HasanpaşaBaşlangıç Saati 20 30 00Bitiş Saati 20 30 00Kategori Sevmekten Öldü DesinlerTür Sahne SanatlarıÜcretlimi? Hayır Kadıköy'deki izinsiz gösterilere ilişkin 25 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı KADIKÖY'DEKİ İZİNSİZ GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ SORUŞTURMASI TAMAMLANDI Kadıköy'de 'Mahallemde Çocuk Tiyatrosu' Başlıyor Kaynak Pınar Yıldırım, Kadıköy, Kültür Sanat, Son Dakika Son Dakika › Kültür Sanat › Sevmekten Öldü Desinler - Son Dakika Bu haber tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı kurumudur.
sevmekten öldü desinler bilet al